top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıYavuz Erfidan

marvel’ın malthusçu titanı; thanos

Thomas Robert Malthus, kitabının basıldığı 1789’u izleyen yıllarda insanların gözünde şeytanın vücut bulmuş hali olarak tanımlanabilirdi(Belki Fransa’da büyük ölçüde bu kişinin XVI. Louis olma ihtimali daha yüksektir). Bir iktisatçı için olması gerekenden biraz ağır bir itham ile karşı karşıya olduğunu kabul etmek gerekir. Birkaç dil bilen babası sayesinde pek çok çağdaşı filozof ile tanışma ve tartışma imkanı bulan bu entelektüel papaz iktisatçının söylediklerini etrafındakiler ve toplum istediği kadar kulaklarını tıkasa da duymak zorunda kaldı. Çünkü sesin gücü çok yüksek olmasa da tınısı kendini belli edecek kadar farklıydı.

Devrimlerin, büyük ilerlemelerin başlangıcı olarak sayıldığı zamanlarda ütopik fikirlerin cazibesi kadar popüler çok az şey vardır. İnsanların hele ki politika ile düşüp kalkan önemli kişilerin hem devrim öncesinde motivasyon hem de devrim sonrasında bir misyon olarak bu gibi bir algıya kapılmamasının istisna olduğu herhangi bir örneğin olmaması ilginç gelebilir. Ama İngilizler yeni siyasal düzenlerini kurdukları dönüşümlerinden, Amerikalılar bağımzlığı kazanmalarından ve Fransızların radikal devriminden hemen sonra bir ütopyacılık furyası başlıyor ki yaygın okuma ve düşünme artık bunun üzerine kuruluyor.

Bu gibi bir dönemde felaket tellalığını üstlenecek kişi de bay papaz iktisatçı Malthus’tan başkası değildi. Kitabında ve tezlerinde öne sürdüğü şeyler inanılmaz rahatsız edici. Kimsenin duymaya dayanamayacağı iddialardı. Düşün tarihinde pek çok düşünür, pek çok kitap yüzyıllarca konuşulmuş ve tartışılmıştır ama onların bile çoğu Malthus kadar sarsıcı olamamıştır; İnsanlığın bir felakete gittiğini ve bu felaketin sebebinin ise ütopyacı düşüncelerin temelinde yatan nüfusun hızlı artışının olduğunu söylemesi eğlenceli bir teori değildi.


Doğanın insanlığa sağladığı şartları göz önüne alınca, Malthus elindeki verilerle -ki bu verileri kullandığı kitabını sürekli güncelleyerek 16 yeni edisyon yapmıştı- nüfusun geometrik bir artış gösterirken kaynakların ve özellikle gıdanın aritmetik bir artış gösterdiğini öne sürmekte ve bunun insanlığın felaketine bir yolculuk olduğunu iddia etmede oldukça kararlıydı. Öyle ki söylediklerini kimsenin kolay kolay kaldıramayacağını bildiği için babası, kitabını yazar ismi olmadan basacaktı.



Daha popüler fikirlerin peşinden giden William Godwin ise nüfusun büyümesini eşşiz bir toplumsal nimet olarak değerlendiriyordu. Malthus ise gelecekte insanlığı savaş, kıtlık ve hastalıkların beklediğini söylerken kastı bunların yaşanması değildi elbette. Her kadar aykırı düşünme özelliği de olsa kısa bir süre papazlık yapmış birisinden böyle bir temenni beklemek çok vicdansız bir varsayım olur. Ancak kaynaklar artık yetmediğinde olacak şeyler belliydi. Durmadan yükselen nüfus, insanlığın birbirine düşmesinde ve bu felaketlerin yaşanmasında en etkin sebep olacaktı. Bunları söylemek o gün için ne kadar büyük iddialar olsa da Malthus’un verileri de o kadar iddialı idi. Rakamlar oldukça şey söylüyordu. Daha yüzyıl geçmeden Gregory King gibi maliyecilerin de içinde olduğu bir grup düşünür nüfusun ancak altı yüz yılda kendini ikiye katlayacağını iddia etmişti, bu rakam Malthus’un verilerinde sadece yirmi beş yıldır.

Çarpıcılığı kadar kabullenilmese de etkisini Nüfus İlkeleri Üzerine Bir İnceleme ütopik fikirleri bastırmış ve daha dört yıl önce fakirlere yardım politikalarının önderi iken büyük oranda Malthus’un etkisiyle bu politikalardan vazgeçen başbakan Pitt’i etkilemişti. Malthus’un söyledikleri kesinlikle tam olarak gerçekleşmedi. Teknoloji ve bilim gıda üretimine büyük katkı sağlamış ve insanlığın nüfusu o dönemdeki kadar büyük bir oranda artışını devam ettirememişti. Ancak belirttiği tehlikeler her an yeniden canlanabilir. Eğer o bir şeytansa emin olalım ki bir miktar kum atarak onun öldüğüne inanmak çok anlamlı sayılmamalı.

Beyaz Perdenin Malthus’u Thanos

1973 yılında Jim Starlin çizgi roman dünyasına yeni bir karakter kazandırdı; Thanos. İnfinity War filmi ile kendini evrenin kumandanı ve kaçınılmazı olarak tanıtan bir mutant titan marvel çizgi romanlarından sonra MCU(Marvel Sinematik Evreni)’ya bir giriş yaptı. Amacını ve hedeflerini anlattığında Malthus’u bir şekilde bir yerlerden duymuş olan herkes bu sözlerin farkına varmıştır. Öyle ki Thanos’un beyaz perdede nüfus ile cümlelerini işittikten sonra senaristlerin devrim sonrası ütopist düşünürler olup olmadığını teyit etmek isteyebilirsiniz. Zira Thanos serinin kötü karakteri. Amacı ise Malthusçu gerekçelerle insanlığın bir yarısını yok etmek. Çekilen sıkıntılar ve kaynakların azalması onun için bir sorun ve evren bu kıskaca sıkışıp kalmış durumda. Bunlardan dolayı kaynaklanacak büyük bir ölüm ve sefalet süreci tüm evrenin önündeki en büyük tehlike.

Thanos toplumsal bir kaygıya sahip olan yegane karakter olabilir. Ancak onun bu tehlike karşısında aldığı tavır ne yazık ki daha büyük bir kaygıya sebep olmakta. Çünkü o elde ettiği güç ile bu süreci erkenden bitirmek derdinde. Evrenin bir kısmı yok olursa bu nüfus problemi çözülmüş sayılabilecek. Bu oran Thanos’a göre %50. Yani evrenin yarısı yok olduğunda bu tehlikeler artık göz ardı edilebilecek bir seviyeye düşmüş sayılabilir. Ancak Thanos elde ettiği gücü belli bir şekilde kullanarak bir tercih yapmıyor. Ve hangi yarının hayatta kalacağını da en azında film boyunca şansa bırakıyor. Daha sonra kendisi de inzivaya çekiliyor. Savaştığı Iron Man’a dünyada silah ticaretine yaptığı katkıdan dolayı saygı duyduğunu ifade bile ederken serinin son filmi olan End Game’de ölürken bile bunu zaten olası bir gelecek olarak gördüğü içinde kendisini kaçınılmaz olarak tanıtıyor.

Malhtusçu fikirlerden yola çıkıp büyük bir yıkım hayalini de filmlerden ziyade çizgi romanlarda bulmak mümkün. Thanos basit bir savaşçı değil. Bir felsefe meraklısı ve mistik bilimlere hayran. Meditasyon konusunda üst düzey bilgili bir kumandan. İzlediği yöntemin ise temelinde bir aşk ve çocukluğundan bu yana esirgenen sevgi var. Doğduğunda bir mutant olduğu için ailesi tarafından reddedilen Thanos kimseyi sevmediği. Tek bir şey hariç. Büyük savaşlarda zaferler kazanırken karşısına çıkan kadın görünümünde bir formda karşılaştığı ölüm. Thanos ölümün cazibesine dayanamasa da kendi makus talihine galip gelemiyor ve ölüm de Thanos’u terkediyor. Böyle bir yıkımla yola çıkan Thanos’da kendisini evrenin bu derdinin erken bir sonucu olarak görüp yok ettiği bu büyük nüfusla ölümün kalbini çalmak istiyor. Dolayısıyla nüfusun politik bir problem olarak kabul edilmesini Malthusçuluğuna ancak izlediği bu yöntemi de savaşçı aşıklığına bağlamak mümkün.

Thanos, Malthus ve Kapitalizm Döngüsü

Thanos’un bu konuda yaptığı tek iyi şeyin ise büyük yanılgıları ve film eleştirmenlerinin neredeyse tamamının çuvalladığını ortaya çıkarmış oldu. Batı kaynaklı pek çok forumda ve film analizinde, End Game filmi sonrası bu benzerlik üzerine kapitalizm eleştirisi yapılmaktaydı. Buna ülkemizde de birkaç yazı ortaklık etti. Ancak Thanos’un etkilendiğini varsaydığımız Malthus’un bir klasik iktisatçı olarak nüfus eksenli büyük artışın temel sebebi doğrudan kapitalizmdir. Mises de kapitalizmin insanların nüfusunu on kat artırdığını ve kapitalizme küfredenlerin nasıl oluyor da kendisinin şanslı yüzde onluk kesimde görüp onun varlığına küfür ettiğini sorarken tam da bunun üzerinde duruyordu. Klasik iktisatın modern ekonominin anlaşılmasını sağlaması ve kapitalizmin de ekonomik bir yorum ve yöntem olmasından başka Malthus’un kapitalizmle herhangi bir ilişkisini iddia etmek oldukça saçmadır. Hatta Malthus’un nüfusa yönelik aldırdığı politik önlemlerden birisi de gıda ithalatını ve ihracatını sınırlandırmaktır. Bununla gıda bolluğunun azalmasını ve insanların üreme isteğinin azalmasını amaçlıyordu. Ne yazık ki bu kapsamda tutarsız eleştirilerin sahipleri kapitalizmi burada eleştirdikleri şeyleri yapmıyor diye de eleştirmektedir.


Nüfusun artmasının engelleyicisi ve savaşların temel sebebi olarak kapitalizmi görmekte olanlar bunun yanında teknolojik ve biyolojik ilerlemedeki kapitalist etkiden dolayı da gıda üretimindeki artıştan yakınmaktalar. Bir klasik iktisatçı ve acımasız bir titanın fikirlerindeki benzerlikte kapitalizm eleştirisi yaparken ne Malthus’un dayandığı temel veri ve mantık ne de Thanos’un takındığı kararlılıktan ayrılmak da ne yazık ki anti-kapitalist bir hastalık.


31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page